yürek zayiçesi

Zamana eskitilmiş
bir sandık gibi
aşka kilitlendim

yüreğimin gizisin
kilidim açılacak
sen gideceksin.

Arıyorum, yazıyorum
sıkıldın biliyorum
ama ben seni
sadece unuttuğum zamanlarda
arıyorum...


Hakkın olmadığı kadar güzelsin
ilk öpüşmenin
hüzünlü masumiyeti gibisin,

sana yazıyorum
ne varsa aklımda
senle doluyor defterim,
ve adına inat
tükeniyor yalancı kalemim.

yağan yağmurla konuştun mu hiç?
ortak oldu mu derdine?
ağladı mı bir şehre
senin yerine?


Hiç aklımdan çıkmıyorsun
ve
aramamdan çok
korkuyorsun.
Korkma
çünkü ben seni
sedece unuttuğum zamanlarda
arıyorum...



ağustos 2007



.l

bir kurşun kalem hikayesi

bir kurşun kaleme şiir yazmak ilginç bir düşünce benim için.. umarım kaleme yakışır bir yazın olur..




Yazdığım kalemin de bir
öyküsü,
bir duruşu
olmalı.

Ekildiğinden bugüne.
Tohum olarak yola çıkışı,
Bir fidan oluşması,
Yüzyıllarca dünyaya bakması..

Üstünden ne mevsimler geçti
İnatla direndi.

Bazen bir kuşa ev oldu
Bazen bir sevgiliye gölge...

Zaman geçti yaşlandı
ne oksijen verebildi
ne gölge olabildi
ama her zaman dimdikti.

Bir baltaya kurban gitti.
Üzülmemişti.
Yerini genç fidanlara terk etti.
Artık insanlığa yeniden
hizmet edecekti.

Kiminin sobasını ısıtacak
kimine kağıt olacaktı.

Hepsine katlanabilirdi ve
hala dimdikti.

Bir gün, kendi öyküsünü yazacağını
nerden bilebilirdi...






.l