şairi meçhul cinayet akşamı

apansız terk edişlerin
keşmekeş sessizliğinden sonra…
.
günlerin ayları takribi takibinin
çok sonrasında…
.
kanatsız kuşların
seyri meçhul göç zamanlarının ardında...

Başlamadan biten tanışmalar,
tanışmadan sonra biten başlangıçların
hemen ardında…

nisan yağmurlarının,
adı, kalbi, kendi güzel insanların
kırılganlıklarının dışavurumunda…
pişmanlık duyulmadığında yapılanlardan
ve
keşke’ler unutulduğunda…
.
güneş doğmayı abarttığında,
yıldızlar iç'e iyice yaklaştığında,
umut denen his kalmasa da
artık hüzün diye bir şey de olmadığında akılda...

.

fotoğraflar merhem,
kitaplar zamanı koşar adım yaklaştırdığında vuslata
Parfümün Dansı’nda yani,
Nietzsche Ağladığında hatta...
tam da o gün
tam da o zaman
tam da o arada…
bulutlar beyaz,
bulutlar gri,
bulutlar beyazgri olduğunda;
.

tüm aşklarından özür diler şiir,
şairi meçhul bir cinayet akşamının
hüzün kokulu sabahında.





2011
erdalmutluer

bir öykünün ana fikri

Başlamadan biten tanışmalar, tanışmadan sonra biten başlangıçlar. Dostluklar, arkadaşlıklar, güzel kadınlar, güzel adamlar. Vücutlar, anlamlar. İç içe girmiş hayaller, birbirine girmiş insanlar. Fikir birliktelikleri, fiziksel birliktelikler. Eks olmuş hayaller, hayallerdeki seks. Düşüncenin gizemi, yazının büyüsü, alamın manası, mananın gerçeği. Adamlar, kadınlar, sanal alem karmaşası, aşkın üç kenarlı döngüsü.

İçsellik ile iç içelik bir arada artık. Oysa unutulan şu ki, dünyanın elips yapısı ile her başlangının yine kendi başına dönme zorunluluğu.





(Aşkın Üç Kenarlı Döngüsü / syf:12)

erdal mutluer