ütopik şiir

*


ah her şey bu denli zor olmasa
şu gökyüzü bu kadar uzak olmasa
deniz diye başını göğe kaldırmak zorunda olmasan,
güneşin sarısında ısınmayı ummasan,
dört yüz atmış gün traş olmak zorunda kalmasan Yunus'um..

her şey bu denli yasak olmasa
çocuklar seviştiği için öldürülmese,
kimse sevmediği kişiyle sevişmese,
yani aldatmasa,
yani aldanmasa
ah her şey bu denli zor olmasa,
şu gökyüzü, şu bulutlar
bu kadar oknayus olmasa

ah bir anlasalar
şiirlerin merhem olmadığını
hiç bir yaraya..
bir anlasalar Yunus'um
şairlerin doktor olmadığını
hiç bir okuyucuya..


ah otursam bir yol üstü uçurumunda
başımı kaldırsam deniz diye göğe,
elimde bir de bira olsa,
ah bir de şu bulutlar yanımda olsa
ah bir de şu bulutlar beyaz gri olsa;

şu bulutlar beyaz gri olsa..




eylül'09
erdalmutluer

birane kızı melek'in şiiri

/

tersten okunduğunda
çıkan anlamına şaşırıyorken sen
sonradan üzerine iliştirilmiş isminin,
tersi düzü, önü arkası
sağı solu
tek tipleştirilmiş larvaların esaretlerinden
ve bu esaretin
libik isteklerinden haberin yoktu.
zaman ölüme hiç,
ölüm doğuma çok vardı

atın ölümü arpadan olsun
bir yaşantının yazık erklerinin
aklında,
yalnızca göğüslerine
biraz daha yaklaşabilmek vardı.

işte bu terkedilmiş gururların
gerçekçi ivedik alkolikliğinde,
gördüğün yakınlık ve saygıdan mıdır bilinmez
gözlerinin içinde bize özgü bir huzur vardı..

"patitis"i masaya bırakırken ki gülümseyişinin
başka ne anlamı olabilir ?



aralık'08
erdalmutluer