cevabını arayan şiir

*


neden sanallığın melodisinde kendine ihanet çabasında insan?
neden akrostişler sevişme çabasına heba ediliyor geceleri?
neden ihanet sayılmıyor tüm sanal orgazmlar ?

hayret,
ne kadar da cumartesi kokan bir perşembe bu salı gecesinde.
ne denli hüzün kokan bir salı, içinde cumartesi sarhoşluğu barındıran kadınsız bir perşembede.


cumartesi aldatılanları cumartesi aldatılanlar mı anlar yalnız?
ya da hiç aldatılmayanları, aldatmayanlar mı sever geceleri?
devrik cümlelerindeki anlamlarla sevişen şairlerin halinden,
sarhoş cümleleri seven şiirsevenler mi anlar perşembeleri?

sahi,
ayna karşısından kendiyle sevişen insanlara, ibne mi denmeli ?



mayıs'09
erdalmutluer

aşk; ruh orgazmı

*



kimisine kimsesiz
kimi için de çok sessiz
bir gecenin,
uğultusu kendine düşman
gecikmiş konuşmaların
ihtimalsizliği yine kendine pişman,
yorgun, üzgün
ve biraz da varolmamış kadınlardaki
varolmayan gizeme hayran,
yorgun, üzgün bir adam.

kim getirebilir
bu düzensiz aşık olmaların
düzensiz kayboluşlarının
düzensiz acılarını geriye,

kim söyleyebilir
hiç olmadığını aşkların
hiç yaşanmadığını sevişmelerin
ve
hiç ölmediğini
biz sevişirken,
masum çocukların?

bak olmadı, yine kızdım kendime
nedir bu şairlerden çektiğim,
inadına mı yazıyorlar bu denli
acıları,
yüzleşelim diye mi
söyleyemediğimiz suçlarımızı.

sahi;
kim getirebilir
zamansız aşık olmaların
zamansız kayboluşlarının
hiç yaşanmamış sevişmelerini geriye?
kim itiraf edebilir
tüm aşkların
hayatı biraz daha sevişilebilir kılması
için olduğunu
kendine?



ve şimdi;
kendisini
işareti olmayan bir soru cümlesinin
piçliği gibi
hissetmektedir
şairiniz.

haydi, söyleyin
hiç olmadığını bildiğimiz halde,

aşk dedikleri ruh orgazmından
hangimiz kaçabiliriz ?





mayıs'09

erdalmutluer